Tüp Bebek ve Genetik
Tüp bebek tedavisi, kadın bünyesindeki yumurtaların toplanıp özel tıbbı araçlar kullanılarak laboratuvar ortamında döllendirilmesine verilen isimdir. Döllendirme işleminden sonra oluşan embriyolar anne adayının rahmine transfer edilir. Gebelik beklenmeye başlanır. Bu süreçte tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar anne adayının yaşına, kilosuna ve yumurtalık rezervine göre doz ayarlaması yapılarak anlaşılır. Tedavi planlamasından sonra ortalama bir ay anne adayına uygulanan hormon ilaçları yumurtaları yeterli seviyede büyüklüğe ulaştırır. Tedavi süresince anne adayı sık sık gözlem altına alınır. Yumurtalar gerekli olgunluğa geldiği zaman enjeksiyon yöntemiyle yumurta çatlatma ilacı uygulanır. Yumurta çatlatma iğnesinin uygulanmasının ardından 36 saat beklenir ve yumurta toplama işlemi uygulanır. Aynı gün baba adayından da sperm örneği alınır ve bu iki üreme hücresi doğal ortamın dışarısında döllendirilir. Döllenen yumurtalar bir iki gün gözlemlenir ve en sağlıklı olan embriyo seçilir. En sağlam ve sağlıklı embriyo belirlendikten sonra anne adayının rahmine transfer edilir. Bu transferden sonra 12 gün beklenir. Anne rahmine gönderilen embriyonun 12.gününde anne adayına kan testi yapılır ve gebelik var mı diye bakılır.
Tüp Bebek Öncesi Genetik Sorunlar İçin Nasıl Önlemler Alınabilir?
Preimplantasyon genetik tanı yöntemi sayesinde hamilelik süreci başlamadan önce genetik sıkıntıların tesbiti için kullanılır. Preimplantasyon genetik tanı yöntemi sayesinde anne veya baba adayında kalıtsal hastalık bulunuyor ise tüp bebek tedavisinde embriyo oluşturma evresinde fark ediliyor. Döllndirilen yumurtalar arasında sağlıklı olan ve tüp bebekte genetik hastalık taşımayan embriyolar seçilir. Anne rahmine sağlıklı olan ve genetik açıdan problemi olmayan embriyolar transfer edilir.
Genetik Açıdan Risk Grubunda Olanlar Kimlerdir?
Özellikle 37 yaşını geçtikten sonra bebek sahibi olmak isteyen anne adayları genetik açıdan risk grubundadır. Ayrıca bazı insanlarda genetik yatkınlık vardır. Genetik yatkınlığa sahip ve herhangi bir genetik hastalığı taşıyan kilitlerde de gebelik sonucu bebeğe bu tarz hastalığın geçme riski fazladır. Üst üste birkaç düşük yaşamış veya ölü doğum gerçekleştirmiş kadınlar da bu risk grubundadır. Anne veya baba adayının yakın akrabalarında genetik hastalık var ise bu çiftin doğacak çocuğuna da genetik hastalık geçmesi ihtimaldir. Fiziki olarak vücudu normalin dışında olan kişilerin doğacak çocukları da risk altındadır. Cinsiyet gelişimi anormallikleri ve gelişim geriliği yaşayan ailelerin çocuklarında veya çok kere tüp bebek tedavisi denediği halde başarısız olan ailelerde doğacak çocukta genetik hastalık görülebilir.